Hizmet tespit davaları; sigortasız çalışan, sigorta girişi kuruma geç bildirilen veya hizmet süreleri eksik bildirilen çalışanların, işverene fer’i müdahil olarak da SGK’ya karşı açtıkları davadır. Son günlerde yapılan EYT açıklamaları ile birlikte birçok hak sahibi ya borçlanma yoluna gitmekte ya da hizmet tespit davası açma yoluna gitmektedir. Bu yazımızda öncelikle hizmet tespit davasını açma koşullarına değinilecek, ardından dava sonucunun EYT’den faydalanma imkanı getirip getirmeyeceğine değinilecektir.
Hizmet Tespit Davası Açma Süresi Nedir?
Hizmet tespit davası 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Bu süre işyerinde çalışmanın son bulduğu günden itibaren işlemeye başlar. Örneğin işçi, 2015 yılında girmiş sigortasız çalışmaya başlamış ve 2022 tarihinde işten ayrılmışsa, süre 2022’den işlemeye başlar. Hak sahibi dava açarak 2015 yılından itibaren, hizmetinin tespitini talep edebilir.
İşçinin vefatı halinde mirasçılar da hizmet tespit davası açabilir. Mirasçılar için dava açma süresi işçinin vefat ettiği tarihten itibaren başlar.
5 Yıllık Sürenin İstisnaları
- İşveren SGK’ya işçi için, işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu ve sigortalı hesap fişi vermişse, 5 yıllık hak düşürücü süre işlemez, işçi süreye tabi olmadan dava açabilir.
- İşçilik alacakları için aynı döneme ait kesin hüküm taşıyan mahkeme kararları veya müfettiş durum tespit tutanağı varsa, yine işçi süreye tabi olmadan dava açabilir.
Hizmet Tespit Davasında İspat Yükü
Hizmet tespit davaları her ne kadar kamu düzenine ilişkin olsa da, yakın zamana kadar çalışmanın ispatı işçiden bekleniyor, işçinin bildirdiği tanık beyanları ile dava ispat edilebiliyordu. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yakın zamanda verdiği bir kararda, işçi EYT düzenlemesinden yararlanmak için dava açmış, dosya Kurul’un önüne gelmiş ve kurul, hizmet tespit davalarının kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle, ispat yükünün sadece işçiye yüklenmesinin doğru olmadığını, mahkemenin de kendiliğinden özel bir duyarlılık göstererek araştırma yapması gerektiğini belirtmiştir. Bu karar ile birlikte işçinin ispat konusunda omuzlarındaki yük hafifletilmiş, mahkemenin de araştırma yapması gerekmiştir.
Hizmet Tespit Davası İle EYT Olur mu?
Her ne kadar EYT henüz yasalaşmasa da yakın zamanda yasalaşması bekleniyor. EYT için en önemli şart hizmet başlangıcının 8 Eylül 1999 tarihinde önce olmasıdır. İşçi, sigortasız çalıştığı günlerin tespiti adına hizmet tespit davası açıp kazanırsa EYT’den faydalanabilir.
Burada en çok merak eidlen konuların başında ise, işçinin 8 Eylül 1999 öncesi 1 gün dahi çalışması olması halinde, yıl ve prim koşullarını sağlaması halinde emeklilikten faydalanıp faydalanamayacağıdır.
Eğer 5 yıllık hak düşürücü süre açısından yukarıda bahsettiğimiz hak düşürücü sürenin istisnalardan birisi gerçekleşmiş ise, işçi artık hizmet tespit davası açıp kazanırsa, EYT’den faydalabilir.
Hizmet tespiti kamu düzenine ilişkin olduğu için mutlaka dava yoluyla hizmetin tespiti sağlanmalıdır. İşçi işveren ile birlikte kuruma giderek, ben şu tarihte bu işverenin yanında çalıştım dese, işveren de evet bu işçi o tarihte benim yanımda çalıştı, bu tespit edilsin, eksik primleri ödemeyi kabul ediyorum gibi bir senaryoda, kurum bunu kabul etmeyecek, mahkeme kararı getirmelerini isteyecektir.
Netice olarak hizmet tespit davaları, EYT ile yakından ilişkili olup, davanın kazanılması halinde EYT’den de faydalanılabilir.