Zina (aldatma) nedeniyle açılan boşanma davalarında, eşlerin cevabını merak ettiği soruların başında, müşterek çocuğun velayetinin kime verileceği gelmektedir. Aldatan eşe velayetin verilip verilemeyeceği, çocuğun üstün yararına bağlıdır. Bir eşin diğerini aldatması boşanma davasında ağır kusur olsa dahi, çocuğun velayeti açısından sadece buna bakarak karar verilemez. Yani aldatan eşe velayet verilir mi sorusunun cevabı çocuğun üstün yararıdır.
Zina Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?
Zina davası, aldatma sebebiyle açılan dava olup, özel boşanma sebebidir. Sadece zinanın varlığını ispat edebilmek boşanma kararı verilmesi için yeterlidir. Zina davası, eşlerden birisi ile üçüncü kişinin cinsel birliktelik yaşaması halinde açılan davadır. Cinsel birliktelik olmaksızın, flört, görüşme gibi durumlar sadakatsizlik olarak değerlendirilse de zina değildir. Bu durumlarda zina davası değil, evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası açılması gerekmektedir.
Zina davasında aldatılan eş, sadece aldatılma durumuna dayanarak velayeti talep edemez. Bu durumda velayeti alabilmek için, aldatmanın çocuğun üstün menfaatini zedelemesi gerekmektedir. Örneğin, aldatan anne ya da baba, evde çocuğunu yalnız bırakıp, aldatma fiilini gerçekleştiriyorsa bu durumda çocuğun ihmal edilmesine dayanarak velayet diğer tarafa verilebilir. Mahkemeler özellikle 8 yaşından küçük çocuklar için anne yanında kalmasına öncelik vermektedir. Ancak çocuk anneden şiddet görüyorsa, anne haysiyetsiz hayat sürüyorsa, anne çocuğu ağır derecede ihmal ediyorsa bu durumda velayet babaya verilebilir.
Aldatan Anneye Velayet Verilir mi?
Aldatan anneye velayet verilir mi? Aldatan anneye velayet verilebilir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi aldatma çocuğun velayeti kararı verilebilmesi için başlı başına yeterli değildir. Örneğin henüz 4 yaşında bir çocuğun annesi, eşini aldatmış olsa dahi çocuk anneye verilecektir. Çünkü çocuk ile anne arasında biyolojik bağ velayetin anneye verilmesini gerektirmektedir. Ancak anne hayat kadını ise, çocuğa şiddet uyguluyorsa, bu durumda çocuğun ruh ve beden bütünlüğü ihlal edileceğinden velayet babaya verilir.
Aldatan Babaya Velayet Verilir mi?
Yukarıda annenin aldatması halinde bahsettiğimiz durum burada da geçerlidir. Babanın eşini aldatması halinde velayetin kime verileceği, aldatmaya göre değil, tarafların yaşantısına, çocuğun vücut bütünlüğüne ve üstün yararına göre mahkemece değerlendirilecektir. Yani eğer şartlar gerektiriyorsa aldatan babaya da velayet verilebilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bir kararında, çocuğun üstün yararının aldatma fiilinden öncelikli ve bağımsız olacağını belirterek aldatan anneye velayetin verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
İlgili kararda yerel mahkeme, “… velayet konusunda görüşlerine başvurulan tarafların ortak çocukları 15.10.2006 doğumlu … ile 13.09.2009 doğumlu … anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri halde, “annenin evli olduğu halde eşine karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediği, müstehcen fotoğraflarını 3. bir kişiye telefon yoluyla gönderdiği, bu şekilde ki yaşam tarzı ve davranışları ile çocukların anne ile kalmalarının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği” gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin davalı-davacı babaya bırakılmasına karar vermiştir”
Yerel mahkeme aldatan annenin, çocukların fikri ve ahlaki gelişimlerini bozacağı düşüncesiyle velayeti babaya vermişse de Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay kararında;
“Dava 27.11.2015 tarihinde açılmış, tarafların fiili ayrılık tarihinden mahkemece 28.01.2016 tarihli ara kararla ortak çocukların tedbiren velayetlerinin davalı-davacı babaya bırakılmasına kadar çocuklar fiilen anne ile birlikte yaşamışlardır. Mahkemece velayetleri konusunda görüşlerine başvurulan ortak çocuklar 26.04.2016 tarihli duruşmada anne ile birlikte yaşamak islediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporlarında; annenin kendi ailesi ile birlikte yaşadığı ve düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, velayet görevini yerine getirebilecek sosyal ve ekonomik şartlara sahip olduğu, babanın ise kendi ailesi ile altlı-üstlü oturduğu, mahkemenin tedbiren velayet düzenlemesi sonrasında çocukların fiilen büyükbaba ve babaanne ile birlikte yaşadıkları, bulundukları evde çocukların odalarının bulunmadığı ve anneyi özlediklerini ifade ettikleri rapor edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-davalı annenin çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmadığı, velayet görevini yerine getirebileceği, görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen çocukların da anne ile yaşamak istediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre ortak çocukların velayetlerinin davacı-davalı anneye bırakılmasına karar vermek gerekirken, annenin boşanmaya sebep olan kusurlu davranışı dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir” demiştir”.
Netice olarak boşanma davalarında velayet kararı için en önemli kriter ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARIDIR.
Büromuz Gaziantep ve çevre illerde Gaziantep avukat olarak avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Online randevu ve danışmanlık için iletişime geçebilirsiniz.
Aşağıdaki yazılarımızı da okuyabilirsiniz:
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası
Eşlerden Birinin Boşanmak İstememesi Halinde Boşanma Olur mu?