Haczi Uygun Olmayan Mallar Nelerdir?
Herhangi bir borç ilişkisinde, hem alacaklı taraf hem de borçlu taraf, objektif bir denge oturtularak korunmak zorundadır. Yazımızın da konusunu oluşturan “haciz”, aslında tamamen bu amaca hizmet etmektedir. Bir özel hukuk gerçek veya tüzel kişisi, yasa gereği ya da tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulmuş bir sözleşme hükmü uyarınca ödemekle yükümlü olduğu borcu ödemez ve bundan dolayı alacaklıya bir mağduriyet yaşatırsa, alacaklının hakkı, icra ve iflas hukukunun koruması altındadır. Bu konuda Ödenmeyen Senedin İcraya Verilmesi başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz. Buna göre, alacaklı olan gerçek veya tüzel kişi, borcunu ödememiş olan özel hukuk gerçek veya tüzel kişisine karşı, …
Üçüncü Kişi Lehine İpotek Nedir?
İpotek, alacaklının mevcut ya da doğması muhtemel alacağını güvence altına almak amacıyla kurulan ayni bir teminattır. İpotekli taşınmazın sahibinin alacaklı-borçlu dışında başka bir kişi olmasında kanuni bir engel bulunmamaktadır. Dolayısıyla borçlunun mutlaka ipotekli taşınmazın sahibi olması gerekmez. Bir kişi borçlusu olmadığı bir borç için kendi taşınmazını ipotek ettirebilir. Uygulamada bu duruma üçüncü kişi lehine ipotek denilir. Bu konuda İpoteğin Fekki Davası başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz. Borç Ödenmediği Takdirde Ne Olur? İpotek ilişkisine temel teşkil eden borç ödenmediği takdirde ipotekli taşınmazın icra yolu ile satılarak, borcun tahsili sağlanacaktır. İpotekli taşınmazın borçlu olmayan üçüncü bir kişinin mülkiyetinde olması satış suretiyle alacağın …
Tahliye Taahhüdü Nedir? Şartları Nelerdir?
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinde düzenlenen tahliye taahhüdüne göre kiracı; kiralananı belli bir tarihte, ihtara gerek kalmaksızın tahliye etmeyi üstlenmektedir. Tahliye taahhüdünün önemi, belirlenen sürenin gelmesi halinde, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kiracının çıkartılabilmesidir. Tahliye taahhüdü kanunda belirli şekil şartlarına tabi kılınmıştır. Tahliye Taahhüdü Geçerlilik Şartları Nelerdir? 1- Tahliye taahhüdü yazılı şekilde verilmelidir. Yazılı olarak verilmeyen tahliye taahhüdü geçersizdir. Kiraya veren sözlü taahhüde dayanarak kiracıyı evden çıkartamaz. Tarafların kendi aralarında imzaladığı basit bir taahhüt geçerli olsa da bazen yeterli gelmemektedir. Şöyle ki, kiracı belirlenen sürede evden çıkmadığı, kiraya veren ise buna karşılık icra ya da dava yoluna gittiği …
Kredi Dosya Masraf İadesi Nasıl Alınır?
Bilindiği üzere bankalar, müşterilerine kredi verirken “kredi dosya masrafı” altında birçok kesinti yapmaktadır. Ancak mevcut yasalar gereği bu ücretlerin birçoğunun iadesi mümkündür. Bankalar tüketiciye nazaran tacir konumunda olduğu için sözleşmeye tek taraflı olarak haksız şartlar koyup, tüketicinin zor durumundan faydalanabilmektedir. Tüketicilerin bu masrafları bankadan alabilmesi mümkündür. Bu konu hesap işletim ücreti ile farklı olup, hesap işletim ücret iadesi için diğer yazımızı inceleyebilirsiniz. Hangi krediler için geçerlidir? -İhtiyaç (Tüketici) Kredisi, -Konut Kredisi ve -Araç Kredisi bu kapsamdadır. Ticari kredi kapsam dışıdır. Zamanaşımı ne kadardır? Geriye yönelik 10 yıllık krediler için geçerlidir. Daha önce çekilen krediler Türk Borçlar Kanunu gereği zamanaşımına uğramıştır. …
Birikmiş Nafaka Alacağı İçin Hapis Cezası Uygulanır mı?
Kanunlarımıza göre nafaka borçları öncelikli alacaklar arasında sayılmıştır. Bu durum nafaka borçlusu eşin diğer üçüncü kişilerle arasındaki alacak borç ilişkisinde kendini gösterir. Nafaka konusunu kendi içinde, aylık nafaka alacağı ve birikmiş nafaka alacağı olarak incelemek mümkündür. Aylık nafaka alacağı öncelikli alacak olmasına rağmen birikmiş nafaka alacağı güncel Yargıtay kararlarına göre, adi bir alacaktır. Bu durum haciz sırasında aylık nafaka alacağı gibi ayrıcalık tanınmadığı göstermektedir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2013/16403 E., 2014/3173 K. Sayılı kararında; Takip dayanağı nafaka alacağı olup adi alacak değildir ve borçlunun maaşının haczi kabildir. Bu nedenle işleyecek aylık nafakanın tamamı üzerinden maaş üzerine haciz konulmasında yasaya aykırılık …
Kiralanan Taşınmazların İlamsız İcra Yolu ile Tahliyesi
Kural olarak; kiraya verenin, kiracısını taşınmazdan tahliye ettirebilmesi için, öncelikle Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tahliye davası açması gerekir. Kiraya veren bu davayı kazandığı takdirde, verilen mahkeme kararını icraya koyarak ilamlı takip yapma hakkına sahiptir. Hukuk sistemimiz belirli sebeplerin varlığı halinde, kiraya verene İlamsız icra yoluyla kiralananın tahliyesi imkanı getirmiştir. İlamsız icra yolu ile kiralananın tahliyesi, genel yetkili mahkemeye başvuruya nispeten daha kısa süre içerisinde sonuçlanabilmektedir. Ancak bu yola başvurmak için iki sebepten birinin olması gerekir. Bunlar; Kiracının kira bedelini ödememesi ve Kira süresinin sona ermesidir. Bu sebeplerin varlığı halinde kiraya veren, başvuracağı yolu seçme imkanına sahiptir. Yani dilerse mahkemede tahliye davası …
Nafakanın Ödenmemesi Sebebiyle Hapis Cezası
Boşanma davası devam ederken ya da dava sona erdikten sonra mahkeme, müşterek çocuk lehine veya taraflardan birisi lehine nafaka ödenmesine karar verebilir. Nafaka davası ve çeşitleri ayrıntılı olarak daha önceki yazımızda incelenmiştir. Bu yazıda sadece nafakanın ödenmemesi sebebiyle şikayet konusu ele alınacaktır. Aile Mahkemesinin nafakaya ilişkin karar vermesi nafaka almak için şart olsa da nafakayı alabilmek için yeterli değildir. Kişi, karşı tarafa nafaka ödemesi yapmadığı ya da eksik ödeme yaptığı takdirde nafaka alacaklısı olan eş nafaka yükümlüsü aleyhine İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatmalıdır. Boşanma davası devam ederken mahkemenin bağladığı nafaka tedbir nafakası olup, ilamsız icra takibi yapılarak tahsil edilebilir. Bu …
İş Sözleşmesinin İşveren Tarafından Feshi Şartları
İş sözleşmesi, işçinin bağımlı olarak iş görmeyi üstlendiği, buna karşılık işverenin ise işin karşısında bir ücret ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. İş sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. İşçinin kıdem tazminatına hangi şartlarda hak kazanacağına diğer yazımızda değinmiştik, bu yazımızda belirli sebeplerin varlığı halinde, iş sözleşmesi işveren tarafından haklı sebeple feshetmesi konusuna değineceğiz. Kanun 4 ana maddede bu sebepleri toplamıştır; 1) Sağlık Sebepleri; – İşçinin kendi kusuru ile veya düzensiz yaşam şeklinden ya da alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığından kaynaklanan sebepler ile hastalanması ya da sakatlanması durumunda; işyerindeki devamsızlığın ardı ardına 3 iş günü veya 1 ayda 5 iş gününden …
Kıdem Tazminatı Hangi Şartlarda Verilir?
Kıdem tazminatı, haklı sebep olmaksızın işten çıkarılan ya da haklı sebeple işten ayrılmak zorunda kalan işçiye, işveren tarafından ödenen bir miktar paradır. Bu hak 1475 sayılı kanunun 14. Maddesinde düzenlenmiş olup, işçinin işverene nazaran zayıf konumda bulunmasının önüne geçmek amacıyla düzenlenmiştir. KIDEM TAZMİNATI ŞARTLARI NELERDİR? 1- İş kanununa tabi bir iş sözleşmesi ile çalışılmalıdır. İş sözleşmesi yazılı ya da sözlü olabilir. Uygulamada genellikle sözlü olarak iş sözleşmeleri yapılmaktadır. 2- Aynı işverene ait bir veya birden fazla işyerinde en az 1 yıl çalışmış olmalıdır. 1 yılı doldurmayan işçilerin kıdem tazminatı alma hakları bulunmamaktadır. Kıdem tazminatı almak için önemli olan husus, aynı …