Boşanma Sonrası Kadının Beklemesi Gereken Süre (İddet Süresi)
İddet süresi ya da diğer adıyla bekleme süresi, boşanan kadının yeniden evlenebilmek için beklemesi gereken süre olarak tanımlanabilir. 4721 Sayılı Medeni Kanunu’muz boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 300 gün geçmedikçe kadının evlenmesine olanak tanımamıştır. Kadın boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 300 gün geçmedikçe evlenemez. İddet süresi sadece kadınlar için getirilmiştir. Erkeğin beklemesi gereken bir süre söz konusu değildir. iddet süresinin amacı bu sürede doğan çocuğun menfaatini korumaktır. Medeni Kanun md. 132: Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. -Doğurmakla süre biter. -Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması halinde veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hallerinde mahkeme …
Koruma Tedbirleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Koruma tedbirleri aile içi şiddet olaylarının önlenebilmesi amacıyla 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da düzenlenmiştir. Uzaklaştırma kararı bir koruma tedbiridir. Bu kanun şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması amacıyla 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. “Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.” “Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz.” Koruma Tedbirleri Nelerdir? …
Velayetin Değiştirilmesi Davası
Evlilik birliği sona erdikten sonra taraflar arasında uyuşmazlıkların çıktığı konulardan birisi de velayetin kimde kalacağıdır. Hakim velayete ilişkin karar verirken çocuğun üstün yararını gözetmek durumundadır. Velayet davası başka bir yazımızda ele alınmış olup, bu yazıda sadece velayetin değiştirilmesi konusuna değinilecektir. Velayete ilişkin karar hangi aşamada verilmiş olursa olsun kesin hüküm teşkil etmez. Boşanma davası kesinleşmiş olsa dahi bu davada verilen velayete ilişkin kararın değiştirilmesi her zaman istenebilir. Ancak velayetin değişikliğini gerektiren esaslı bir değişikliğin ortaya çıkması ve bu değişikliğin çocuğu olumsuz anlamda etkilemesi gerekmektedir. 8 Yaş ve Üstü Çocukların Velayeti Konusunda Emsal Karar Yargıtay İçtihatları Doğrultusunda Velayetin Değişikliğini Gerektiren Sebepler: …
Ziynet Eşyalarının İadesi Davası
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, düğünde kadına ve erkeğe takılan altınlar ve nakit para kadının kişisel malı sayılır ve kadına aittir. Erkeğin bu malvarlığı üzerinde bir hakkı bulunmamaktadır. Ziynet eşyasının kim tarafından takıldığının bir önemi yoktur. Yani ister erkeğin ailesi, isterse de akrabaları tarafından takılan altınlar kadına aittir. Ancak erkeğe takılan altınlarda durum farklıdır. Bu konuda Düğünde Takılan Altınlar (Ziynet) Kime Aittir? başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz. Ziynet Eşyasının İadesi Davasında İspat Yükü Kimdedir? Yargıtay hayatın olağan akışına göre, kadının müşterek evden ayrıldığı sırada altınları da alabileceğini, altınların taşınabilen ve maddi değeri yüksek malvarlığı olduğundan bahisle beraberinde götüreceğini kabul etmektedir. Dolayısıyla açılan …
Boşanma Davalarında Af Ve Affetmiş Sayılma
Türk Medeni Kanun 166/1 maddesine göre, boşanma davası açılabilmesi için, ‘evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması’ gerekir. Boşanma davasının kabul edilebilmesi için, davacının kusursuz olması ya da davalıya nazaran daha az kusurlu olması gerekir. Anlaşmalı boşanmada ise kusurun bir önemi olmayıp eşlerin anlaşması yeterlidir. Anlaşmalı boşanma daha önceki yazımızda ele alınmıştır. …
Nafakanın Ödenmemesi Sebebiyle Hapis Cezası
Boşanma davası devam ederken ya da dava sona erdikten sonra mahkeme, müşterek çocuk lehine veya taraflardan birisi lehine nafaka ödenmesine karar verebilir. Nafaka davası ve çeşitleri ayrıntılı olarak daha önceki yazımızda incelenmiştir. Bu yazıda sadece nafakanın ödenmemesi sebebiyle şikayet konusu ele alınacaktır. Aile Mahkemesinin nafakaya ilişkin karar vermesi nafaka almak için şart olsa da nafakayı alabilmek için yeterli değildir. Kişi, karşı tarafa nafaka ödemesi yapmadığı ya da eksik ödeme yaptığı takdirde nafaka alacaklısı olan eş nafaka yükümlüsü aleyhine İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatmalıdır. Boşanma davası devam ederken mahkemenin bağladığı nafaka tedbir nafakası olup, ilamsız icra takibi yapılarak tahsil edilebilir. Bu …
Nafaka Davası Nedir? Nafaka Davası Çeşitleri Nelerdir?
Yardım nafakası, boşanma davası devam ederken, eşin diğer eşe yapmış olduğu yardımdır. Bu nafakanın özelliği sadece boşanma davası devam ederken bağlanmış olmasıdır. Yani dava karara bağlandığı takdirde bu nafaka sona ermektedir. …
Boşanma Davası Nedir? Nasıl Açılır?
Boşanma davası; Medeni Kanun’a göre; eşlerden birinin yerleşim yeri ya da boşanma davasının açılmasından önce son altı aydır beraber oturdukları yer Aile Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile açılır. Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla boşanma davasına bakacaktır. …
Yurtdışındaki Boşanmanın Türkiye’de Tanınması (Tanıma Tenfiz)
Yabancı mahkeme tarafından verilen Boşanma kararı ya da aile hukukuna ilişkin diğer kararların Türkiye’de bir hükmü bulunmamaktadır. Yani yurt dışında boşanmış olsanız bile Türkiye’de hala evli olarak görünürsünüz. …